“Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir.” Tolstoy’a atfedilmiştir bu söz ve tüm insanlığa yayılır. Hayat dediğimiz bu eşsiz ama kısa ve basit hatta bazen etrafında mucizeleri barındıran bu yolculukta hepimiz yoldayız. Hayatın içinde kendimizi aramaktayız. Yolculuğumuz ayrıca kendimize. Yolculukta biriz, beraberiz. Güzel güneşli günde de yağmurlu fırtınalı bir akşamüstünde de… Kimi zaman yalnız kimi zaman kalabalıkla isteriz seyahati. Yolculukta birbirimize iyi de gelmeliyiz, hatalarımızı da fark etmeliyiz. Kabul edip çözüm aramalıyız belki bulmalıyız yolculuk ya hep aramalıyız. Kendime, rüyalarıma, kurmacalarıma, hayatın içinden doğruca akıp gelmiş satırlarıma, anlattığım kimi zaman kaybolduğum şehir rotalarıma hoş geldiniz. Karadeniz Teknik Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okurken Radyo KTÜ ile buluşmuş, mikrofonlara anlatmaya tutkun olduğunu hissedince ikinci bir üniversiteye koşmuş ve Türkolog ünvanı aldıktan birkaç yıl sonra da Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nü tamamlamış olduğumu keyifle paylaşıyorum şimdi sizlerle. Üniversitelerinden mezun olduktan sonra duramamış yerel gazetelerde çalışma şansı yakalamış ve haberciliğin de tadına baktıktan hemen sonra çocukluk hayali olan spor spikerliği tutkusunu kariyerine eklemek isteminin önüne geçememiş; Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde Spikerlik Eğitimini heyecanla tamamlamanın mutluluğunu da buraya ekleyen ben deniz Begüm Bahçekapılı’nın bu yeni yolculuğunu paylaşmanızı isterim. Hayat gibi ben de değişiyor dönüşüyorum. Sevdiğim işlerin, hayallerimin peşinden koşuyorum ve burada kendi rotalarımda gezerken sizleri de davet ediyorum. Satırlarda, hikayelerde hem kendimizden bir şeyler bulacağımız, güleceğimiz, beraber ağlayacağımız ama toparlayacağımız, parlamaya başlayacağımız bu seyahat hepimize iyi gelmesi dileğimle… Begoviçsel Rotalar’a hoş geldiniz!